top of page

TRAFİK KAZALARINDA AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Emre Dönmez
    Av. Emre Dönmez
  • 19 Mar 2024
  • 9 dakikada okunur


1. GİRİŞ

 

Trafik kazası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.3’te “Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır. 

 

Trafik kazalarında açılacak tazminat davaları, en az bir motorlu aracın dahil olduğu ve sonucunda ölüm, yaralanma veya başka kişilere ait ev, arsa, motorlu araç gibi mallarda meydana gelen zararın giderilmesi için açılacak davalardır. Bu davalar zarar gören tarafından kazada sorumlu olana karşı açılır. Bu uygulamanın nedeni, kaza geçiren kişilerin mağduriyetini ortadan kaldırmaktır.  Trafik kazalarında açılacak tazminat davalarının hukuki dayanağı, 6089 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.49/1’de “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğudur.


Bu yazıda, trafik kazaları sonucu açılacak tazminat davaları ve çeşitlerinden, tazminatın nasıl talep edileceğinden, dava şartlarından, görevli ve yetkili mahkemelerden ve talebin değerlendirme sürecinden bahsedilecektir.


Anahtar Kelimeler: Tazminat Davası, Haksız Fiil, Kusur, Zarar, Maddi Tazminat, Manevi Tazminat

 

2. TAZMİNAT DAVASI VE TÜRLERİ


Tazminat davası, kişinin haksız fiil nedeniyle görmüş olduğu maddi veya manevi zararın giderilmesi için karşı taraftan isteyebileceği karşılık için açılan davalardır. Kişi, maddi veya manevi zarara uğradığında tazminat adı altında bu zararın para olarak karşılığını isteme hakkına sahiptir.


Maddi ve manevi tazminat davaları, türe ve talebe bağlı olarak farklı hukuki nedenlere dayanabilmektedir. Örneğin; boşanma davaları, iş kazası davaları, telif hakkı davaları, malpraktis sonucu açılan davalar gibi yaygın örnekler tazminat davalarına farklı hukuki nedenlerle konu olmaktadır. Bunları daha iyi anlayabilmek için maddi ve manevi tazminatın tanımını bilmek gerekir.


a) Maddi Tazminat

 

Maddi tazminat, kişinin malvarlığı üzerinde bir eksilme ve azalmaya sebep olan durumların karşılanması için hükmedilen tazminat türüdür.

 

Maddi tazminat davası açılabilmesi için, kusursuz sorumluluğun söz konusu olmadığı hallerde, karşı tarafın kusurunun ve kişinin uğradığı zararın ispatı gereklidir. Maddi tazminat davalarında öngörülmüş olan ve zararın öğrenilmesinden sonra başlayacak olan iki senelik zamanaşımı, herhalde on senelik zamanaşımı süresinin geçilmemiş olması gerekmektedir.

 

Maddi tazminat davası kapsamında istenebilecek zararlar bedensel zarar ve ölüm olmak üzere ikiye ayrılmıştır;

 

Bedensel zarar söz konusu olduğunda maddi tazminatın kapsamı; geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi masrafları, ekonomik geleceğin sarsılması dolayısıyla ortaya çıkan maddi kayıplar olarak sayılabilir.

 

Ölüm söz konusu olduğunda maddi tazminatın kapsamı; ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ve iş görmemezlik sonucu ortaya çıkan maddi kayıplar, ölenin maddi desteğinden yoksun kalan kişilerin uğradığı maddi kayıplar (destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze giderleri olarak sayılabilir.

 

İlgili konu, 6089 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.49/1’de “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

b) Manevi Tazminat

 

Manevi tazminat, yaşanan olaydan dolayı çekilen acı, üzüntü, elem ve keder sonucu kişinin çektiklerinin telafisi amacıyla hükmedilen tazminat türüdür.

 

Manevi tazminat davası açılabilmesi için, karşı tarafın kusurunun ve kişinin uğradığı zararın ispatı gereklidir. Maddi tazminat davalarında öngörülmüş olan ve zararın öğrenilmesinden sonra başlayacak olan iki senelik zamanaşımı, herhalde on senelik zamanaşımı süresinin geçilmemiş olması gerekmektedir.

 

Manevi tazminata konu olabilecek durumlar; kişinin ruh sağlığı, vücut bütünlüğü, yaşamı, fiziksel sağlığı, kişilik değerleri olarak sayılabilir.

 

İlgili konu, 6089 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.56/1’de “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

“Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.”[1]

 

3. TRAFİK KAZASI SONUCU AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI

 

Yaşanan trafik kazası sonucunda taraflar maddi veya manevi, gerekliyse her iki tür tazminat davasını açabilirler. Bu davalara konu olan durumlar temelde üç tanedir. Bu durumlar; ölümlü trafik kazaları, yaralanmalı trafik kazaları ve maddi zararlı trafik kazaları olarak sayılabilir. Bunlardan her biri tek başına gerçekleşebileceği gibi birden fazlası da aynı olay içerisinde gerçekleşebilir. Örneğin, kişinin geçirdiği trafik kazasında arabasının kullanılamaz hale gelmesi maddi zararlı trafik kazasıyken kişinin arabasının kullanılamaz hale gelip kendisinin de bu kazada hayatını kaybetmesi hem ölümlü hem de maddi zararlı trafik kazasıdır. Bu durumlar tazminat davalarına konu olabileceği gibi olayın içeriği bakımından sigorta davalarına ve Türk Ceza Kanunu uygulamalarına da konu olabileceğinden değerlendirilmesinin doğru yapılması gerekmektedir.

 

a. Ölümlü Trafik Kazaları

 

Ölümlü trafik kazaları, maddi ve manevi tazminatın, aynı zamanda da Türk Ceza Kanunu uygulamalarına konu olmaktadır. Ölümlü trafik kazaları sonucunda:

 

- Ölen kişinin hayat boyu maddi olarak desteklediği kişiler varsa bu kişiler bu kişiler kusurlu taraftan bu desteğin yoksunluğunun giderilmesini isteyebilir. Bu duruma destekten yoksun kalma tazminatı adı verilir. Bu tazminat türünde destekten yoksun kalan kişiler, sorumludan ölen kişiden elde edecekleri maddi desteğin karşılanmasını isteyecektir. Bu durum maddi tazminata konu olur.

-Ölümün hemen gerçekleşmediği durumlarda ölenin tedavi masraflarının karşılanması istenebilir. Bu durum maddi tazminata konu olur

- Ölen kişinin cenaze giderlerinin karşılanması istenebilir. Bu durum maddi tazminata konu olur. 

- Ölen kişinin yakınları (anne, baba, çocuk, eş, nişanlı, kardeş), söz konusu ölümün sonucunda duydukları acı ve üzüntü dolayısıyla tazminat talep edebilirler. Bu durum manevi tazminata konu olur.

 

İlgili konu, 6089 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.53’te “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:


1. Cenaze giderleri.

2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde düzenlenmiştir.

  

Ölümlü trafik kazaları, maddi ve manevi tazminatın, aynı zamanda da Türk Ceza Kanunu uygulamalarına konu olmaktadır. Ölümlü trafik kazaları sonucunda:

 

- Yaralanan kişi, tedavi masraflarının karşılanmasını talep edebilir. Bu durum maddi tazminata konu olur.

- Yaralanan kişi, kaza sonucunda geçici veya kalıcı şekilde iş görmez hale gelirse, bu durumdan doğan kazanç kaybını talep edebilir. Bu durum maddi tazminata konu olur.

- Yaralanan kişi, kaza sonucunda gelir kazanç kaybına uğrayacaksa bu kaybın giderilmesini talep edebilir. Bu durum maddi tazminata konu olur.

- Yaralanan kişi, ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı uğrayacağı zararın giderilmesini talep edebilir. Bu durum maddi tazminata konu olur.

- Yaralanan kişi, söz konusu yaralanmanın sonucunda duyduğu acı ve üzüntü dolayısıyla tazminat talep edebilir. Bu durum manevi tazminata konu olur.

İlgili konu, 6089 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.54’te “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde düzenlenmiştir.


c. Maddi Zararlı Trafik Kazaları

 

Bu durum, araç hasarlı veya yapı hasarlı trafik kazaları söz konusu olduğunda ortaya çıkar. Maddi tazminata konu olan bir durumdur. Yapı hasarları için tazminat isteminde trafik kazasında ölüm veya yaralanma olması durumu bir değişiklik yaratmazken araç hasarları için tazminat isteminde trafik kazasında ölüm veya yaralanma durumu olmaması halinde bulunulabilir.

 

Araç hasarı sonucunda:


- Araç hasarının onarım masrafları talep edilebilir.

- Aracın kullanılamaz hale gelmesi sonucunda aracın bedeli talep edilebilir.

- Aracın değer kaybının giderilmesi talep edilebilir.

- Söz konusu araç eğer bir ticari araçsa bu aracın onarımı süresince gerçekleşen gelir kaybının giderilmesi talep edilebilir.


Yapı hasarı, kaza sonucunda çevrede zarar gören yapıları ifade eder. Bu yapılara örnek olarak binalar, kamu binaları, trafik levhaları, konutlar, iş yerleri, bariyerler verilebilir. Bu tür yapıların zarar görmesi sonucunda zararı gören taraf sorumludan zararın giderilmesini talep edebilir.

 

4. TRAFİK KAZALARINDA MADDİ TAZMİNATIN HESAPLANMASI

 

Trafik kazalarında maddi tazminatın hesaplanması konusunda bazı kriterler yer almaktadır. Bu kriterler; kişinin yaşı, geliri, kusur oranı ve maluliyet oranıdır.

 

Bu hesaplamada, kişinin gelirinden kusur oranı düşülür. Bulunan miktar maluliyet orranı çarpılır. Bu sonuçtan yıllık iş gücü kaybı hesaplanır. Kişinin aktif ve pasif çalışma süresi toplanıp bulunan miktarla çarpılır. Bulunan sonuç, yaklaşık olarak maddi tazminatı verecektir.

 

Örneğin, Kişi 30 yaşındadır, geliri aylık 10.000 TL’dir, kusur oranı %40’tır ve maluliyet oranı %30’dur.

 

Kişinin geliri olan 10.000 – kusur ortanı olan %40 = 6.000 TL’dir. 6.000 TL x %30 = 1.800 TL

 

Kişinin aylık gelir kaybı 1.800 TL’dir. Bu durumda yıllık gelir kaybı 1.800 x 12 = 21.600 TL olacaktır.

 

Kişi 30 yaşındadır ve 7 yıl pasif çalışma hakkı vardır. Kişinin yapı 30 + pasif çalışma hakkı 7 = 37 x 21.600 TL = 799.200 TL, kişinin yaklaşık olarak maddi tazminat alacağıdır.

 

Bu hesaplama, yaklaşık bir hesaplamadır. Tazminat alacak miktarı hakimin takdirindedir.

 

“Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarıyla kazanın oluşumunda kusursuz olduğu belirlenen ve kaza tarihinde 19 yaşında olan davacının bacağının kesilerek % 47 oranında malul kalması nedeniyle mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının taraflarının ekonomik durumları da göz önüne alındığında yüksek olmadığı Genel Kurul çoğunluğunca kabul edilmiştir.”[2] 

5. TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AÇABİLECEK KİŞİLER

 

Trafik kazası nedeniyle tazminat davası açabilecek kişiler, trafik kazasının türüne göre değişiklik göstermektedir. Bu durumda, kişileri bu türler altında incelemek ve açıklamak gerekmektedir.

 

a. Ölümlü Trafik Kazaları:

 

Ölümlü trafik kazaları söz konusu olduğunda, destekten yoksun kalma tazminatı için dava açacak kişiler, ölen kişinin yaşadığı süre içerisinde maddi olarak destek sağladığı kişilerdir. Bu kişiler, desteği kanıtlayarak tazminat isteminde bulunabilir.

 

Cenaze masraflarının karşılanması isteminde ve kişi hemen ölmediyse tedavi masraflarının karşılanması isteminde bulunacak kişiler, söz konusu masraflarla ilgilenen kişilerdir.

 

Nafaka artırımı için açılacak davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla söz konusu davalara bakabilir.

 

b. Yaralanmalı Trafik Kazaları:

 

Yaralanmalı trafik kazaları söz konusu olduğunda, ilgili zararların maddi tazmini talebinde sadece yaralanmış kişi bulunabilir. Bu durumun bir istisnası bulunmamakla beraber, yaralanan kişinin uzuv kaybına uğramış olması veya ağır yaralanmış olması halinde kişinin yakınları sorumludan manevi tazminat talebinde bulunabilir.


c. Maddi Zararlı Trafik Kazaları:

 

Maddi zararlı trafik kazaları söz konusu olduğunda, kazaya konu olan aracın sahibi, aracı işleten, araç sürücüsü veya yardımcıları, taşımacı ve sigorta şirketi tazminat davası açabilir. Eğer trafik kazasında kamu malına zarar gelmişse söz konusu davayı kamu açacaktır.

 

6. TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AÇILACAK KİŞİLER

 

Trafik kazasında dava, haksız fiil sorumlularına karşı açılır. Bu durum için kusursuz sorumluluk hali de bulunmaktadır. Dolayısıyla haksız fiili işleyen dışındaki kişiler söz konusu haksız fiilden sorumlu tutulabilir.

 

Aracı süren kişi, aracın fiili hakimiyetini bulunduran kişidir. Bu durumda haksız fiili işlemiş kişi olacaktır. Aleyhine tazminat davası açılabilir.

 

Araç sahibi, aracı işleten kişi sayılmaktadır. Bu durumda haksız fiil sorumlusu olarak sayılacaktır. Araç sahibi, kusursuz sorumlu sayılacaktır. Araç sahibi, araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunmadığı, araçtan ekonomik çıkarının olmadığını ve işleten sıfatına sahip olmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulabilir. İlgili konu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.85’te “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

Aracı işleten kişi, araç sahibinden farklı bir kişiyse yani aracı kendi tehlikesi ve hesabına işlettiği ispatlanmış bir başka biriyse aleyhine tazminat davası açılabilir.

 

Sigorta şirketi, ölüm yaralanma ve diğer zararlardan sorumludur.

 

7.  TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARINDA ZAMANAŞIMI

 

Trafik kazası nedeniyle açılacak tazminat davaları, zamanaşımına tabi davalardır. Kural olarak, tazminat davası açmak isteyen kişiler için zamanaşımı, trafik kazasının gerçekleştiği andan itibaren başlar. Tazminat davası açmak isteyen kişiler için bu zamanaşımı süresinin tespiti iki şekilde yapılır.

 

a. Tazminat Davası Esas Zamanaşımı Süresi

 

Trafik kazası sonucunda mağdur kişinin ve yakınlarının dava açma süresi iki yıldır. Mağdur kişinin yakınları bu kazayı geç öğrendiyse kaza gününden itibaren on yıl içinde dava açabilirler.

 

b. Ceza Zamanaşımı Süresi

 

Trafik kazasında ölüm veya yaralanmanın söz konusu olduğu hallerde Türk Ceza Kanunu uygulamaları da devreye girer. Söz konusu ölüm veya yaralanma suç oluşturacaktır. Bahsedilen suçlar taksirle öldürme suçu veya taksirle yaralama suçudur. Taksirle öldürme suçunun zamanaşımı süresi on beş yıl, taksirle yaralama suçunun zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Bu durumda suçluya açılacak tazminat davası bu suçlar için öngörülmüş zamanaşımı süreleri içinde de açılabilir.

 

“Somut olayda; dava konusu kaza 29.04.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Mahkemece, tek taraflı kaza olması, davacıların desteğinin de sürücü olarak kaza sırasında vefat ettiği, cezayı gerektiren bir durum bulunmadığı, iki yıllık zamanaşımı süresinin bu davalı yönünden dolduğu gerekçe gösterilerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Buna göre davacının desteğinin tam kusuru ile neden olduğu ve kendisinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK'nun 179/2. maddesinde düzenlenen ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK'nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK'nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; davanın olay tarihi üzerinden sekiz yıl geçmeden açılmış olması karşısında, somut olayda zamanaşımının gerçekleşmediği açıktır.”[3]

 

8. TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME

 

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında görevli mahkeme, davalı veya davalılardan birinin ikametinin bulunduğu yer mahkemesi, davacının ikametinin bulunduğu yer mahkemesi, trafik kazasının gerçekleştiği yer mahkemesi, trafik sigortası şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir.

 

9. TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASIBDA YETKİLİ MAHKEME

 

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasında yetkili mahkeme, kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesidir. Eğer dava sigorta şirketine açılacaksa yetkili mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesidir.

 

10. TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI İÇİN GEREKLİ BELGELER

 

Trafik kazası nedeniyle oluşan zararın tazmini sigorta şirketinden talep edilecekse bu talep için gereken belgeler yine üç kısımda incelenecektir.

 

a. Ölümlü Trafik Kazası


-          Trafik kazası tespit tutanağı

-          Ölüm muayene raporu

-          Aile nüfus kayıt örneği

-          Veraset ilamı

-          Ölen kişinin gelir durumunu gösteren belge

-          SGK geliri bağlanmış ise gelirin peşin değerini gösteren belge

-          Kazayla ilgili diğer belgeler

 

b.      Yaralanmalı Trafik Kazası

 

-          Trafik kazası tespit tutanağı

-          Yaralı kişinin taburcu edildiğini gösterir hastane raporu

-          Reçete

-          Yaralı kişinin tedavi giderlerini gösterir fatura, makbuz vb. gider belgeleri

 

c. Maddi Zararlı Trafik Kazası

 

-          Trafik kazası tespit tutanağı

-          Poliçe örneği

-          Kazaya ait fotoğraflar

-          İfade veya görgü tanığı tutanakları

-          Sürücülerin ehliyet ve ruhsat fotokopileri

-          Kazayla ilgili diğer belgeler

-          Eksper ve alkol raporu

 

 

KAYNAKÇA

1. Ali Coşkun ONĞUN, TRAFİK ve İŞ KAZASINDA YARGITAY UYGULAMALARI ile AKTÜERYAL TAZMİNAT HESAPLAMALARI

2. Kemal OĞUZMAN, Turgut ÖZ, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt 2, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2023

3.Yıldırım KESER, KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU KAPSAMINDA GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK TAZMİNATI

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

5. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu

6. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

7.  Yargıtay İçtihatları


[1] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/4-722 E., 2013/201 K.

[2] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/4-722 E., 2013/201 K.

[3] Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4082 E., 2016/5493 K.


Av. Emre DÖNMEZ & Stj. Av. Aslı Şaylı

Comments


©2021 Tüm hakları saklıdır.

Özkan&Dönmez Hukuk ve Danışmanlık

bottom of page