top of page

LİMİTED ŞİRKET YETKİLİLERİNİN ve ORTAKLARININ ŞİRKETİN BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Emre Dönmez
    Av. Emre Dönmez
  • 28 Eyl 2022
  • 4 dakikada okunur


1. Giriş


Limited Şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 573. Maddesi ve devamında düzenlenmektedir. Limited şirket, bir veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan, esas sermayesi belirli olan ve bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu değildir. Yalnızca taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemek ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.


2. Limited Şirketlerde Yönetim


Limited şirket yönetimi ve temsili esas sözleşme ile belirlenir. Şirket sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve noterce onaylanması gerekir. Yönetim ve Temsil , müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa, tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Fakat en azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir. Müdürler, kanunla veya esas sözleşmeyle genel kurula bırakılmamış olan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidirler.


3. Limited Şirket Yetkililerinin Sorumlulukları


a) Genel Sorumluluk Hali


Anonim şirkete ilişkin olan, kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen m. 553, denetçilerin sorumluluğuna ilişkin 554 ilâ 561. maddeler limited şirketlere de uygulanır. Bunun yanı sıra limited şirket müdürleri, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Bu genel sorumluluk hali kapsamında talep ve dava hakkı; şirket tüzel kişiliğinin, ortaklarının ve şirket alacaklılarının bünyesinde doğmaktadır. Müdürler ise kusurlu şekilde hareket etmediklerini ispat ettikleri takdirde, sorumluluktan kurtulacaklardır.


Genel sorumluluk hali dışında Türk Ticaret Kanunu madde 449 ve devamı hükümleri gereğince limited şirket müdürleri TTK m. 562 hükmü kapsamında adli para veya hapis cezası ile cezalandırılabilmektedir.


İlgili hükümlerde geçen haller,

- Belgelerin ve beyanların kanuna aykırı olması (m. 549),

- Sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi (m.550),

- Değer biçilmesinde yolsuzluk (m.551),

- Halktan para toplamak (m.552),


Müdürlerin sahip oldukları görev ve yetkilerle beraber şirketi temsil etmelerinden kaynaklanan hukuki ve cezai sorumlulukları da mevcuttur.


b) Şirketin Şahsi Borçları Bakımından


Limited şirketlerin özel nitelikli ticari borçlarından şirket yetkililerinin kişisel sorumlulukları doğmamaktadır. Limited şirketlerde temsil ve idare yetkisi ortaklardan birine veya birkaçına verilebilir veya hiçbirine verilmeyebilir. Fakat en az bir ortağın şirketin şirketin yönetim ve temsil yetkisine sahip olma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluk ilgili ortağın yönetimle ilgili yetkisinin yanı sıra gelen hukuki ve cezai sorumluluklardan kaçınma imkanını ortadan kaldırmaktadır.


“TTK 573/2 : Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.”


“TTK 602: Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumludur.”


İlgili hükümlere bakıldığında şirket ortaklarının yalnızca sermaye getirme borcundan sorumlu oldukları belirtilmiştir. Esas sözleşme ile ortaklara bir ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri getirilirse ondan da sorumlu olacakları belirtilmekle birlikte bunlar dışında bir sorumlulukları yoktur. Ortakların şirketin borçlarından sorumlu olmama hali kamu alacaklarını kapsamamaktadır.


c) Şirketin Kamu (Amme) Borçları Bakımından


Devletin gelir kaynaklarının başında vergiler gelir. Vergiler bakımından Vergi Usul Kanunu; Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve Türk Ticaret Kanunu’na göre özel kanun niteliğindedir ve öncelikle uygulanmalıdır. Vergi harici diğer Kamu alacakları için ise AATUHK hükümleri önceliklidir. Limited şirketlerde ortaklar, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsilinin mümkün olmadığı anlaşılan kamu alacakları (vergi, harç vb. yükümlülükler) için, sermaye payları oranında doğrudan doğruya sorumludur. Bu sorumluluk AATUHK 35. Maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir.


“AATUHK 35: Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.”


Maddeden anlaşılacağı üzere şirket üzerinde doğan kamu alacakları şirket malvarlığından tahsil edilemediği takdirde şirket ortakların veya yetkili temsilcilerinin şahsi malvarlıklarından tahsil edilebilmektedir yani ortakların sorumluluğu kişisel mal varlıklarını da kapsamaktadır.


Tahsil edilemeyen kamu alacağı, şirketin hacze tabi bir mal varlığının bulunmaması ya da paraya çevrilenlerin yeterli olmamasıdır. Kamu alacağının asıl borçlusu limited şirkettir. Ortaklara başvurabilmek için tahsil edilememiş mevcut bir kamu alacağı gerekir. Asıl vergi borcu tarh ve tahsil zamanaşımına ya da affa uğramışsa ortağın sorumluluğu da ortadan kalkar.


Şirket ortakları ikinci dereceden sorumludur. Bu borç sermaye borcundan bağımsızdır. Ortağı bu borçtan dolayı takip edebilmek için kesin bir tahsil imkansızlığı gerekir. Bu kesinliğin hukuki esaslara dayanması gerekir. Ortağın bu borçtan sorumluluğu sermaye tutarıyla da sınırlı değildir.


Bu kamu alacağından sorumluluk, kusursuz bir sorumluluk halidir. Kamu alacağı şirketten tahsil edilemediğinde veya edilemeyceğinin anlaşılması durumunda doğrudan doğar. Şirketten alınamayan kamu alacaklarından ortaklar sermaye payları oranında sorumludur. Yani ortaklar bu borçtan müştereken sorumludurlar. Paylarından fazlasını ödemekle yükümlü değillerdir. Sermaye payından fazla ödeme yapmış bulunan ortak bu miktarda diğer ortaklara rücu edebilir. bu Payın devri açısından devreden ve devralan devredilen pay oranında sorumlu olacaktır. Devreden ve devralan borçtan müteselsilen sorumludur. Böylece şirketten ayrılmış olan bir ortak bile bu borçtan sorumlu olur. Ancak şirketten ayrılmış bulunan ortağın kamu borcundan sorumlu olabilmesi için pay devrinden önce doğmuş bir kamu borcu gerekir payı devralan ortak ise her iki şekilde de bu borçtan sorumludur. Şirket müdürleri ise yalnızca kendi görev süreleri içinde tahakkuk eden kamu borçlarından sorumludur.


Kamu borcunun talep edilmesi için şu şartların gerçekleşmesi gerekir.

- Söz konusu bir amme alacağı bulunmalıdır. (AATUHK 1,2)

- Amme alacağı şirketten tahsil edilememiş veya edilemeyeceği anlaşılmış olmalıdır.

Şirket ortaklarına ancak bu şartlar sağlanması halinde başvurulabilir.

“AATUHK 102: Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”


Kanun hükmünde açıkça belirtildiği üzere bu kamu alacakları beş yıl içinde zamanaşımına uğramaktadır. Zamanaşımına uğramış bir vergi artık tahsil edilemez ve vergi dairesi bu durumu resen gözetmelidir.


4. Sonuç Olarak


Türk Ticaret Hukukumuzda limited yetkililerinin şirketin şahsi borçlarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Şirketin Kamu alacakları bakımından ise şirket yetkilileri yukarıda bahsetmiş olduğumuz şartların gerçekleşmesi halinde sorumlu olacaktır. Bunun dışında bir sorumlulukları mevcut değildir.


Av. Emre DÖNMEZ & Stj. Av. Muhammed AY

Comments


©2021 Tüm hakları saklıdır.

Özkan&Dönmez Hukuk ve Danışmanlık

bottom of page