19.06.2021 tarihli Resmi Gazete ‘de, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlandı.

​

İflas İdare Memurları

​

Yayımlanan kanun ile beraber, iflas idare memurlarının bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan iflas idare memurları listesinden seçileceği, seçilen memurlardan birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunluluğu, iflas idare memurunun eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada görev alamayacağı kararlaştırıldı.

​

Mal ve Haklar ile Bu Mal ve Hakları Bünyesinde Bulunduran İşletmelerin Satışı

​

Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün halinde satıldığı taktirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmelerin bir bütün olarak satılacağına, satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısının gözetileceğine, bir bütün olarak satışı gerçekleşmeyen mal ve hakların ayrı ayrı satılacağına karar verildi.

 

Konkordato Projesinde Yer Alan İşletmenin Kullanılmayan Rehinli Malı

​

Rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarını düzenleyen İcra İflas Kanunu’nun 297. Maddesi'nde yer alan usule göre satışına izin verilebileceğine karar verildi. Düzenlemeye göre, satışı gerçekleşen rehinli malın rehin bedeli kadar rehin alacaklısına ödeme yapılacak.

​

Borçluya Verilen Mühlet Kararından Sonra Rehin Tesis Etmesi, Kefil Olması ve İvazsız Tasarruflarda Bulunması

​

Resmi Gazete ‘de yayımlanan kanun ile yapılan değişiklikten önce; borçlunun, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyeceği, kefil olamayacağı, ivazsız tasarruflarda bulunamayacağı, taşınmazını, işletmenin faaliyetini devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemeyeceği, aksi taktirde yapılan işlemlerin hükümsüz olacağı, bu işlemlerin yapılabilmesi için, mahkeme kararı olması ve mahkeme bu kararı vermeden önce komiser görüşü ile alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorunda olduğuna yönelik düzenleme mevcuttu.

​

Eski düzenlemede, mahkeme bu işlemlerin yapılabilmesi kapsamında karar vermesi için usulen komiser ve alacaklılar kurulu “görüşü” alırken, yapılan değişiklikle beraber mahkemelere karar aşamasında komiser ve alacaklılar kurulundan “muvafakat alma” zorunluluğu getirilmiştir.

​

Konkordato Sürecinin İflas ile Sonuçlanması

​

Yapılan değişiklik ile beraber, konkordato süreci iflas ile sonuçlanması neticesinde, iflas kararını veren mahkeme iflasa ilişkin tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verebileceği düzenlemesi getirildi.

​

Geçici Mühlet Kararı Sonrası Komiserin İzniyle Akdedilmiş Borçlar

​

Eski düzenlemede yer alan; Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, “mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar” ibaresi yerine yeni düzenleme ile birlikte “geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar” şeklinde değişiklik yapıldı.

Yapılan değişiklikle beraber, kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi olamayacak, temerrüt durumunda mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilecek ve İcra İflas Kanunu 206’ncı maddede yer alan rehin alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödeme gerçekleşecektir.